Untitled 2

Yazılarım

Sabri ARPAÇ

VERGİDE İSPAT YÜKÜ MÜKELLEFE Mİ GEÇİYOR?

VERGİDE İSPAT YÜKÜ MÜKELLEFE Mİ GEÇİYOR?
Sabri ARPAÇ
Vergi hukukunun temel yasası olan Vergi Usul Kanunu değişiyor.  Maliye Bakanlığı Tasarıya son şeklini verdi. Tasarıda büyük ölçüde eski hükümler yer alırken, yeni düzenlemeler de getirmektedir. Bu düzenlemelerden biri de ‘ispat ve yorum’ düzenlemesidir.

Halen yürürlükte olan hükme göre;‘ispat’ yükü iddia edene, yani vergi idaresine ait iken hazırlanan Tasarının 
5 nci maddesinde ki düzenleme ile ‘ispat yükü’mükellefe yükletilmektedir. 

Vergi müfetişleri ‘iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan’ iddialarını ispat etmekle yükümlü olmayacak, mükellef ise müfettişlerin iddiasının doğru olmadığını ispat edemez ise, cezalı vergi ödemek zorunda kalacaktır. 

Yani, ‘hayatın olağan akışına aykırı bir durumu iddia eden’ vergi müfettişlerinin iddiasını, ispat yükümlülüğü olmayacak; cezalı vergi tarhiyatına muhattap olan mükellefin ise ‘ispat’ yükümlülüğü olacaktır. Terse işletiletilerek idareye geniş yetki veren hükmün hukuka uygunluğu mali çevrelerde de tartışılmaktadır. 

Vergi mükellefleri ile vergi idaresi arasında uyuşmazlıklara neden olacak bu hüküm; vergi mahkemeleri ve Danıştay’da yıllarca süren davaların doğmasına da neden olacaktır.

Tasarının 5/3 ncü  maddesinde de yoruma muhtaç ve kapalı bir hüküm sevk edilmektedir. Buna göre; ‘Vergi kanunları hükümlerinin dolanılması, olması gereken vergi yükümlülüğünün dışında kalınması veya vergi yükümlülüğünün lehe etki doğuracak şekilde planlanması gibi yöntemlerle vergiyi doğuran olay veya bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin gizlenmesi, değiştirilmesine yönelik muamelelerin vergi yükümlülüğüne yönelik etkisi dikkate’ alınmayacaktır. Hatta; ‘ …bu muamelenin hukuken geçerli olması, bir sicile tescil edilmesi ya da resmi şekle tabi olması bu sonucu değiştirmeyecektir.’

  Bu hüküm vergi güvenlik önlemi olarak tasarlanmış olmakla birlikte, hukuka aykırılığı tartışmasızdır. Çünkü; iddia edenin ispat yükümlülüğü olmayacak, iddiaya muhatap olan mükellef  iddianın aksini ispat edemez ise cezalı vergi ile muhatap olacaktır.

Vergi kanunlarında son yıllarda sık sık baş vurulan bir diğer hüküm ise anılan maddenin 6. Bendinde ki; ‘Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.’  hükmüdür. Vergi idaresi tarafından benzer hükümlerin idare lehine genişletilerek uygulandığı geçmiş uygulamalarda görülmüş olduğundan bu hükmün de idare lehine genişletilerek uygulanacağına dair kuşkular bulunmaktadır.

Yukarıda eleştiri konusu yaptığımız konuların yasanın TBMM ve komisyonlarında görüşülmesi sırasında düzeltileceğine inanmaktayım.

Aksi halde eleştiri konusu ettiğimiz düzenlemeler Anayasanın 73.  maddesindeki; ‘herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere, mali güce göre vergi ödemek yükümlülüğü, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ile vergilerin kanuniliği’ ilkesine aykırılık teşkil edecektir.